GÜMÜŞ VE ALTINDA ALIM FIRSATI SÜRÜYOR MU ?
• Yıl sonu fonlama sıkışmasında Fed’in likidite kanalları çalışırken, değerli metallerde düşüşü tetikleyen ana unsur CME’nin marj artışı oldu• Kaldıraçlı pozisyonlar için teminat maliyeti aniden yükseldi, satışlar mekanik olarak hızlandı
• Tarihsel örnekler, bu tür hareketlerin “hikâye değil mekanik” kaynaklı olduğunu gösteriyor
Yılın son günlerinde piyasalarda ilk bakışta çelişkili görünen bir tablo ortaya çıktı. ABD’de bankalar Fed’in likidite kanallarına daha yoğun başvururken, altın ve gümüş gibi güvenli liman kabul edilen varlıklar birkaç gün içinde sert geri çekildi. Oysa bu iki gelişme birbiriyle çelişmiyor. Çünkü sistem geneline sağlanan likidite ile kaldıraçlı pozisyonların anlık taşıma maliyeti aynı şey değil.
ABD’de yıl sonu bilanço ve fonlama baskısı, bankaları Fed’in Standing Repo Facility penceresine yöneltti. Bu kanal, sistemde “yağlama” işlevi görüyor. Fed aynı zamanda bilanço küçültme hızını daha kontrollü tutarak para piyasası koşullarını sıkı ama yönetilebilir seviyede tutmaya çalışıyor. Ancak bu makro çerçeve, belirli varlık sınıflarında yaşanan ani fiyat hareketlerini tek başına açıklamıyor.
Altın ve gümüşteki düşüşün yakın tetikleyicisi, Chicago Mercantile Exchange’in değerli metallerde teminat gerekliliklerini artırması oldu. Yüksek volatilite dönemlerinde uygulanan bu standart adım, kaldıraçlı pozisyonlar için aniden daha fazla nakit ihtiyacı yarattı. Marj yükseldiğinde, aynı kontratı taşımak için daha fazla teminat gerekir. Nakit yaratamayan oyuncular pozisyon küçültür. Satış gelir, fiyat düşer. Mekanizma basit ama etkisi serttir.
Bu nedenle “Fed likiditeyi açtı, metal niye düştü?” sorusu yanlış bir karşıtlık kurar. Fed sistemin geneline likidite sağlarken, borsaların marj kararları belirli piyasalarda anlık ve zorlayıcı bir fren etkisi yaratır. Birincisi makro bir akış, ikincisi mikro ama çok hızlı çalışan bir zorunluluktur.
Bu dinamik, piyasalar için yeni değil. 2011’de gümüşte yaşanan sert geri çekilme, ralli sırasında art arda gelen marj artışlarının kaldıraçlı pozisyonları çözmeye zorlamasının klasik bir örneğiydi. 1980’deki “Silver Thursday” vakasında da benzer şekilde, kuralların sıkılaşması kaldıraç yapısını çökertmişti. Daha yakın bir örnek ise 2020 Mart ayı. Küresel panik sırasında altın bile satılmış, çünkü yatırımcılar marj çağrılarını karşılamak için en likit varlıkları nakde çevirmek zorunda kalmıştı.
Bu örneklerin ortak noktası şu: Likidite stresi ya da teminat şoku geldiğinde, kısa vadede fiyatı hikâye değil mekanik belirler. Güvenli liman algısı bu tür anlarda geçici olarak askıya alınabilir.
“Kâğıt altın” ve “kâğıt gümüş” tartışması da tam bu noktada anlam kazanıyor. Futures, opsiyonlar ve ETF’ler kısa vadede fiyatın daha kolay çekiştirilebildiği alanlar. Bu durum fiziksel arzın olmadığı anlamına gelmez; ancak kısa vadede fiyatın ağırlık merkezinin kâğıt tarafta olduğunu gösterir. Fiziksel arz-talep sıkışıklığı varsa, bu baskı kalıcı olmaz; sadece zamanı öne ya da arkaya iter.
Bu tür marj şokları genelde iki aşamalı işler. Önce kaldıraç temizlenir ve sert düşüş gelir. Ardından piyasa yeniden temel hikâyeye döner. Bu hikâye; faiz patikası, jeopolitik riskler, merkez bankalarının rezerv davranışı ve fiziksel talep dinamiklerinden oluşur.
Buradan sonrası için üç ana senaryo öne çıkıyor. İlki, yaşanan hareketin büyük ölçüde marj kaynaklı bir boşalma olması ve fiyatların kısa bir konsolidasyonun ardından ana trende dönmesi. İkincisi, pozisyonlanmanın hâlâ kalabalık kalması ve düzeltmenin birkaç hafta ya da aya yayılması. Üçüncüsü ise daha geniş bir likidite stresinde, önce satışların derinleşmesi, ardından Fed’in daha açık likidite duruşuyla sert bir toparlanma yaşanması.
Sonuç olarak bugünkü tablo tek bir cümleyle açıklanamaz; ancak ağırlık merkezi net. Yakın tetikleyici CME’nin marj artışı ve bunun tetiklediği kaldıraç çözülmesi. Zemin ise yıl sonu fonlama ve bilanço dinamikleri. Fed sistemi yağlıyor olabilir; ama marj şoku geldiğinde fiyatı anlık olarak nakit ihtiyacı yönetir. Uzun vadede ise belirleyici olan, kâğıt taraftaki baskının ötesinde, fiziksel ve makro hikâyenin gücüdür.
Ekonomiyi Okumak Eğitimi
2013’te Dr. Artunç Kocabalkan tarafından kurulan İFM Medya, finansal iletişim, araştırma, stratejik iletişim ve medya alanlarında entegre hizmet sunan uluslararası bir ajanstır.
destek@bsekonomi.com
Hesabım Receive SMS online on sms24.me
TubeReader video aggregator is a website that collects and organizes online videos from the YouTube source. Video aggregation is done for different purposes, and TubeReader take different approaches to achieve their purpose.
Our try to collect videos of high quality or interest for visitors to view; the collection may be made by editors or may be based on community votes.
Another method is to base the collection on those videos most viewed, either at the aggregator site or at various popular video hosting sites.
TubeReader site exists to allow users to collect their own sets of videos, for personal use as well as for browsing and viewing by others; TubeReader can develop online communities around video sharing.
Our site allow users to create a personalized video playlist, for personal use as well as for browsing and viewing by others.
@YouTubeReaderBot allows you to subscribe to Youtube channels.
By using @YouTubeReaderBot Bot you agree with YouTube Terms of Service.
Use the @YouTubeReaderBot telegram bot to be the first to be notified when new videos are released on your favorite channels.
Look for new videos or channels and share them with your friends.
You can start using our bot from this video, subscribe now to GÜMÜŞ VE ALTINDA ALIM FIRSATI SÜRÜYOR MU ?
What is YouTube?
YouTube is a free video sharing website that makes it easy to watch online videos. You can even create and upload your own videos to share with others. Originally created in 2005, YouTube is now one of the most popular sites on the Web, with visitors watching around 6 billion hours of video every month.